Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 19/06/2019 tarihli, 2016/19804 E. ve 2019/7776 K. sayılı kararı;
"O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü, 6762 sayılı TTK'nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir." şeklindedir.
Yargıtay ilgili emsal kararı ile alkolün kazada münhasıran etkili olduğunun kanıtlanması gerektiğine karar vermiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 22/05/2019 tarihli, 2016/13333 E. 2019/6544 K sayılı kararı;
"...Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, davacıların talebinin doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü desteğin kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine ilişkin HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK'nun 22.2.2012 gün ... Esas- 2012/92 Karar, HGK'nun 16.1.2013 gün ve ... Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca, davalının tazminattan sorumluluğuna hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ölüm olayının gerçekleştiği dava konusu kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK 66. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi (15 yıl) dikkate alındığında uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA..." şeklindedir.
Yargıtay ilgili kararı ile trafik kazalarında vefat eden desteğin kusurunun destekten yoksun kalan davacılara yansıtılamayacağına ve uzamış ceza zamanaşımının dikkate alınması gerektiğine karar vermiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarihli, 2016/15783 E. 2019/6628 K. sayılı Kararı;
"... Dava, tek taraflı trafik kazası neticesinde destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacı, araç işleteni ve sürücüsü olup sel felaketinde vefat eden araçta yolcu olarak bulunan çocukları ve eşi için destekten yoksun kalma tazminatını davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, Karayolları Trafik Kanunu 92/b maddesi ve olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk sigortası genel şartları A-3-b maddesi gereğince, işletenin usul ve füru ve mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali mesuliyet sigortası kapması dışında kaldığı, davacının destek olduğunu iddia ettiği Berkay ve ... 'un babası, Emine'nin ise eşi olduğu başka deyişle usul ve füru olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olduğu, davalı ..., işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde teminat altına aldığına göre, işletenin bizzat uğradığı zarardan sorumlu olmadığından, davacı ...’in davalı ... şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceği gerekçesi ile davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, olup sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK.nun 438/9.maddesi uyarınca değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir..." şeklindedir.
Yargıtay ilgili kararı ile tek taraflı trafik kazasında araç işletenin kendi Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına dayanarak destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceğine karar vermiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 27/05/2019 tarihli, 2016/14976 E. 2019/6787 K. sayılı Kararı;
"...Mahkemece hesap bilirkişi raporuna göre kaza tarihinde 5 yaşında olan davacı ... için 4 aylık süre için 3.384,00 TL geçici işgöremezlik tazminatına da hükmedilmiştir. Oysa davacı ...'in kaza tarihinde henüz 5 yaşında olduğu, gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı göz önüne alınarak, mahkemece geçici işgöremezlik zararı bulunmadığının gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir..." şeklindedir.
Yargıtay’ın ilgili kararına göre küçüklerin geçirmiş olduğu trafik kazaları sonucu geçişi iş göremezlik tazminatının ödenebilmesi için küçüğün, kaza tarihinde gelir getiren bir işte çalıştığının ispatlanması gerekmektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 28/05/2019 tarihli, 2016/15105 E. 2019/6917 K. sayılı Kararı;
"...Davalı ..., diğer davalılar …..'e ait araçların trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur. Davacı vekili, araç hasar bedeli, araç değer kaybı ve aracın 18 gün çalışamamasından dolayı doğan kazanç kaybını davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, 3.060,00 TL kazanç kaybı zararı kabul edilerek hükme esas alınmışsa da ispatı halinde dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığının hüküm tesisinde dikkate alınarak davalı ... yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde davalı ... için de kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir..." şeklindedir.
Yargıtay’ın ilgili kararına göre araç değer ve hasar kaybı davalarında, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminat kapsamında bulunmadığı için aracın çalışmamasından kaynaklı kazanç kayıpları sorumlu sigorta şirketinden talep edilememektedir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 28/05/2019 Tarihli, 2016/15073 E. 2019/6914 K. sayılı Kararı;
"...Mahkemece hükmedilen maddi tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Kabule göre, davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı ... şirketi tazminat talebinin tamamı yönünden dava açılmadan önce ödeme tarihi olan 29.01.2014 tarihinde temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek taktir edilen tazminatın tamamına bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir..." şeklindedir.
Yargıtay ilgili kararı ile sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren tazminatın tamamına faiz işletilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 30/05/2019 tarihli, 2016/20119 E. 2019/7120 K. sayılı Kararı;
"...Davacı ıslah dilekçesinde hükmedilecek tazminat için dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiği halde, mahkemece dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Ne var ki, faizin başlangıç tarihi konusundaki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesindeki ve hüküm fıkrasının (2) nolu bendindeki "20.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren 42.310,48 TL'sinin ıslah harç tarihinden (15/03/2016)" ibarelerinin çıkartılarak yerlerine "15/05/2015 dava tarihinden" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA..." şeklindedir.
Yargıtay’ın ilgili kararına göre ıslah edilen tazminat miktarına ıslah tarihinden itibaren değil, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/06/2019 tarihli, 2016/19398 E. 2019/7420 K. sayılı kararı;
"...Mahkemece, dava konusu kaza sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının, ödemenin niteliği ve ödemenin zarar sorumlularına rücu imkanı bulunup bulunmadığının sorulması, Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya yapılmış rücuya tabi ödeme var ise bunun düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır..." şeklindedir.
Yargıtayın ilgili kararına göre Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya yapılmış rücuya tabi ödeme var ise bunun düşülmesi suretiyle tazminat hesaplamasının yapılması gerekmektedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/06/2019 tarihli, 2016/19455 E. 2019/7429 K. sayılı Kararı;
"...Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm ve cismani zarar nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı ... davacılardan ...'ın sürücüsü olduğu olduğu aracın Kasko-İMSS sigortası olup eldeki davada manevi tazminat istemi yönünden ...'ne husumet yöneltilmiştir.
İMSS nin amacı trafik kazaları sonucunda üçüncü kişilere verilecek zararların güvence altına alınmasıdır.
İhtiyari mali mesuliyet sigortası Genel Şartlarının 3. Maddesinin c bendinde açıkça ''işletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve füruunun ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararların teminat dışında kaldığı'' düzenlemesi mevcuttur.
Somut olaya bakıldığında davacılardan ... sigortalı aracın sürücüsü, ... kardeşi, ... ise sürücünün eşidir.
O halde mahkemece davalı ... hakkındaki manevi tazminat davasının teminat dışında kalması nedeniyle reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir..." şeklindedir.
Yargıtayın ilgili kararına göre Genel Şartlar ile teminat dışında bırakılan işletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve füruunun ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı manevi zararlar için İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasına başvurulamayacaktır.
Sayfamızı Paylaşın
|